İBB Naile Akıncı Kütüphanesi
1827 yılında Kadırga Cündi Meydanı’nda fes üretimi yapan bir imalathane olan Feshane-i Amire, bugün İstanbulluların hizmetindeki yeni bir kültür sanat alanı olarak hizmet vermeye başladı. Cumhuriyet tarihinin ilk ressamlarından olan ve İstanbul tutkusunu sanatına yansıtan değerli sanatçı Naile Akıncı'nın ismi Feshane'nin sanat dolu ruhunda, bilginin merkezinde yaşıyor.
8 bin metrekarelik bir alanda konumlanan Art İstanbul Feshane; çağdaş sanata açılan sergi salonları, sanat dünyasından zengin bir içerik sunan kütüphanesi, sosyal mekânları, kongre, atölye ve okuma alanlarıyla İstanbul’da sanatın nabzını tutan öncü bir merkez olarak tasarlandı. 13 bin kitaplık geniş bir seçkiye sahip olan Naile Akıncı Kütüphanesi, çağdaş sanat merkezinin kalbinde, İstanbulluların bilgiye erişimini kolaylaştıracak. Feshane, İstanbul’un kültür hayatına yeni bir bakış kazandırırken Naile Akıncı Kütüphanesi de çeşitli söyleşileri ve etkinlikleriyle okuyucularını ağırlıyor.
Feshane-i Amire'nin Tarihi
1866 yılında çıkan bir yangında buhar makinesi dışında her şeyini kaybeden Feshane, 1868 yılında aynı yerde yeniden inşa edilerek en yeni makinelerle donatıldı. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonucunda fabrika, Bab-ı Seraskeri emrine verilerek “Fes ve Melbusat-ı Askeriye Fabrikası” ismini almış ve 1921 yılına kadar askeri idarede kaldı.
1894 yılında güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yenilenen Feshane’de “Sanayi Sıbyan Mektebi” açıldı; okulda dokuma derslerinin yanında uygulama eğitimi de verilerek yeni ustalar yetiştirildi. Cumhuriyet dönemiyle birlikte Feshane, 1925 yılında askerî idareden sivil idareye geçerek “Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası”na devredildi.
1928 yılında işletmesi “Feshane Mensucat Türk Anonim Şirketi”ne geçen fabrika, 1937 yılında “Feshane Defterdar Fabrikası” ismini alarak Sümerbank yönetimine girdi. 1940 yılından sonra tesisin fes makine ve kalıpları İstanbul Şehir Müzesi’ne taşındı. 1949 yılındaki yangında zarar gören bölümleri yeniden inşa edilen Feshane, 1985’te İstanbul Belediyesi’ne devredildi.
1986 yılında Haliç çevresinin yeniden düzenlenmesi projesi kapsamında yapının büyük dokuma salonu dışındaki bölümleri yıkıldı; konfeksiyon bölümü ise Bakırköy Pamuklu Sanayii İşletmesi’ne taşındı. Tarihî alan, 1989 yılında Eczacıbaşı Vakfı’na devredildikten sonra restore edilerek yeniden işlevlendirildi.
1998 yılında özgün mimari elemanlarını koruyan bir restorasyon sürecinden geçen yapı; bir dönem fuar, kongre, sergi gibi kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmıştı.