Pierre Loti Kahvesi
İlk kez, 26 yaşında bir Fransız gemisinde subaylık yaptığı sırada İstanbul'a gelen Pierre Loti, ömrü boyunca İstanbul'un ve Osmanlı kültürünün büyük bir hayranı olmuş; kendini Türk dostu olarak tanımlamıştır.
Camileri, tekkeleri, mezarlıkları ziyaret etmekten keyif aldığını aktaran Loti, İstanbul'a yaptığı ziyaretlerde o dönem batıdan gelen misafirlerin çoğunlukla ikamet ettikleri Pera ya da paşaların, devlet erkanından zenginlerin yaşadıkları boğaz semtleri yerine, İstanbul'da yaşayan halkların kültürünü gözlemleyebilmek adına, Hasköy, Çarşamba ve Eyüpsultan gibi semtlerde yaşamıştır.
İstanbul'a ilişkin tecrübe ve izlenimlerini eserlerine aktaran Pierre Loti'nin buraya geldiğinde özellikle Eyüpsultan sırtlarından Haliç'i seyretmekten çok hoşlandığı, bölgede bolca vakit geçirdiği bilinmektedir.
1920 yılında 'İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi' olarak kabul edilen Pierre Loti'nin Eyüpsultan'da sık sık gittiği kahve onun ismiyle anılmaya başladı ve muhteşem manzarasından ötürü yerli ve yabancı turistlerin İstanbul'da mutlaka ziyaret ettikleri noktalardan biri haline geldi.