TÜRBELER
Mirmiran Mehmet Ağa Türbesi
Camii Kebir Caddesi ile Beybaba Sokağı arasında olup avlu kapısı Sokağı üzerindedir. Türbe, kesme taştan tek kubbeli olarak yapılmıştır. On yüzlüdür. Her yüzünde pencere yoktur. Oyanlar alt üst pencerelidir. Alt pencerelerin üzerinde bulunan mermer şebekeler son tamir sırasında kaldırılmış ve yerlerine düz mermer levhalar konmuştur.
Türbe geniş bir avlu içinde olup burada bir kuyu vardır. Avlu kapısı çift söveli ve kesme taştandır. Bu kapının iki yanındaki pencereli avlu duvarı yıktırılarak şimdiki alçak duruma getirilmiştir. 1942 tarihindeki bu onarım sırasında, türbenin sağ tarafında bulunan ve Camii Kebir Caddesini Beybaba Sokağına bağlıyan yolda kapatılmıştır.
Türbe kapısı önünde altı, dört köşe mermer sütunlu bir revak vardır ki Çarşıkapı'daki Yemen.Fatihi Sinan Paşa Türbesi revakının bir benzeridir. Kapısı üzerindeki kitabesi şudur:
MİM Miran-i Rum ili çün kim
Dâr-ı dünyâdan eyledi rihlet
Hûr-i gilman anva enîsi olub
İde Mevlâ Makamını cennet
Didi hatif du 'â idüb târih
Ola rûk-u Mehemmed'e rahmet
997 (1589)
Aşağıdaki satırlar Peçevi Tarihi'nden alınmıştır:
Aslen Ermeni idi. Doğancılıkta üstad-ı kül sayılan Peşinoğlu Kaya Bey'in uşakları arasında bulunarak, dogmacılık hediyer arasında bu uşağı da bulunuyordu. fiehzade Selim'in hizmetinde (Kara Mehmed) diye ün kazandı. Selim padişah olduktan sonra Rumeli Beylerbeyiliğine kadar yükseldi.
Bu sırada Padişah parası üzerinde ortaya bir ihtilaf çıktı. Bir akçeyi dörde böldüler. Paranın alım gücü azaldı. Bu Yeniçerilerin ayaklanmasına sebep oldu. Bu olay Mehmed Paşa ile Baş Defterdar Mahmud Efendiden bilindiği için ikisi dahi idam edildi. Asiler, Mehmed Paşa'nın kesik başını 400 altına kethüdasına vermeği kabul ettiler. Bu olay, 16-C. evvel 1997 (2-nisan 1589) tarihinde meydana gelmiş ve tarihe "Beylerbeyi Vak'ası" ismiyle geçmiştir.
Türbede iki ahşap sanduka vardır. İkincisinin Mehmed Paşa ile beraber öldürülen Mahmud Efendinin olduğu sanılmaktadır.
Mehmed Paşa, Rumeli Beylerbeyi olduğu sırada Beylerbeyi'nde bir yalı yaptırdığından bu semt hala bu isimle anılmaktadır. Sadrazam ve Kaptan-ı Derya Halil Paşa'nın kardeşi idi.
Kaynak: (Recep Akakuş S: 218) (Peçevi T. Haz. F. derin V. Çabuk 11/21-23) (Danişmen, Kronoloji 3/III) (Si. Osm. 4/127) (Si. Osm. 4/314)